LinkWithin

Related Posts with Thumbnails

30 Ocak 2010

Takıldım Ben Birine :)))

Son günlerde dilime bu şarkı dolandı...
Takıldım ben birine..sana değil kardeşine...birel atsan şu işime..fena olmaz :))))
MERCAN söylüyormuş....bi yerlerden tanıdık geliyor ama olsun izlemediyseniz burdan :

Mercan – Sana Değil Kardeşine Klibi video izle dinle 2010

Gossip Girl'ün saçlarını bir Türk tarıyor:Nuri Yurt!!!


ABD'de büyük başarı kazanan Türk kuaför Nuri Yurt, Hollywood’da Gossip Girl dahil pek çok dizi ve filme danışmanlık yapmaya başlamış. Eski ABD Başkanı George Bush’un eşi Laura Bush, ikizleri Jenna ile Barbara, Salma Hayek, Uma Thurman, Bo Derek, Sandra Bullock gibi yıldızların tercihi olan Türk kuaför Nuri Yurt, Hollywood’da Gossip Girl dahil pek çok dizi ve filme danışmanlık yapmaya başlamış.


Washington ve New York’taki “Toka” isimli kuaför salonlarının sahibi Nuri Yurt'un cirosu 6 milyon dolara ulaşmış. Krizde pekçok kuaför salonu kapanırken, Nuri Yurt'un bu başarısı ve ünlü oyuncuların bu salonlara olan ilgisi film yapım şirketlerinin ve senaristlerin dikkatini çekince bu danışmanlık teklifi gelmiş. Senaryodaki karakterlerin saç stiline karar verip son halini belirliyormuş. Son dönemlerdeki en önemli projesi ise Gossip Girl olmuş. Yani Blake Lively'nin o şahane sarı saçlarında bir Türk eli var :)





Ben Türk kuaförlerin son derece yetenekli ve başarılı olduğunu düşünüyorum. Tüm gelişmeleri takip ediyorlar ve mesleklerini severek yapıyorlar (istisnalar kaideyi bozmaz) Yurtdışında iyi bir kuaförde fiyatlar 1000 Eurolardan başlıyor (bu konuda rekor 1 gecelik saçı için 45 bin Euro harcayan Jennifer Aniston'da), üstelik bir saç kesimi için haftalarca sıra beklemek gerekebiliyor. Fransa ve İtalya'da birkaç kuaför deneyimim var ama fiyatlarına rağmen sonuçları konuşmaya bile değmez. Umarım tüm yetenekli insanlar, Nuri Yurt gibi başarılara imza atıp adını dünyaya duyurmayı başarır.

29 Ocak 2010

Hello Kitty Türkiye'de !!!!!


Japon hediyelik eşya ve oyuncak firması Sanrio tarafından yaratılan Hello Kitty, 35 yıl sonra nihayet Türkiye’ye geldi. (Bu habere en çok Stil Direktörü sevinecek sanırım :))


Dün yayınlanan Hürriyet Gazetesi'nde, Hello Kitty’ye sahip olan Sanrio firmasının CEO’su Kunihiko Tsuji, Türkiye pazarına girmekte oldukça geç kalındığını kabul etmiş ve şunları söylemiş : Türkiye'de çok başarılı olacağız, başka yolu yok! Kitty gittiği ülkeye göre şekil değiştiriyor. Mesela Hindistan’da alnında kırmızı nokta var, sari sarıyor. Türkiye’de de böyle olacak. Kadınlarınızın gözleri çok güzel. Hello Kitty aynen onlar gibi sürme çekecek. Nargile içebilir… Türk çayı, Türk kahvesi de , ancak fazla alkole karşıyız Türk rakısı içemez. “



Tütsülenmiş somondan uçağa, arabadan çocuk hastanesine, gitardan eğlence parkına, makarnaya, pizzaya, kurabiyeye kadar her şeyin Hello Kitty’lisi var.


Eğer hala bilmeyenler varsa kısaca tanıtalım:

Tam adı: Hello Kitty White.
Hello Kitty’nin bir de ikizi var; adı Mimmy. Mimmy’nin başındaki kurdele, ikizi Kitty’nin aksine solda. Mimmy, Kitty’den daha çekingen.

Hello Kitty bir de erkek arkadaşa sahip: Dear Daniel. Ama Avrupalılar onu hiç sevmiyor, reddediyor.
Hello Kitty üç elma ağırlığında.

Hello Kitty’nin de bir ev hayvanı; bir kedisi var. Kedisi, Charmmy Kitty 2004 yılında Sanrio porttföyünde piyasaya sürüldü. Charmmy Kitty’nin boynunda Hello Kitty’nin takı kutusuna ait bir anahtarı ve sol kulağında pembe renkli bir kurdele bulunuyor.

Hello Kitty’e göre “Hiçbir zaman çok fazla arkadaşa sahip olunamaz”
Hobileri: Müzik dinlemek, seyahat etmek, kitap okumak ve kurabiye yemek. En sevdiği tatlı elmalı pay.

Avrupa’da en çok satılan Hello Kitty ürünü iç çamaşırı, japonya da ise pijama ve tişört.

Lady Gaga, Paris Hilton, Cameron Diaz gibi ünlü fanları var.





28 Ocak 2010

Ruhları giydiren moda tasarımcısı :SİMAY BÜLBÜL


Simay Bülbül’ü modayla ilgilenen herkesin tanıdığından eminim.
Ben adını ilk kez Mudo ve Boyner’deki değişik tasarımlarında gördüm.
Sonra dergilerde ve TV programlarında röportajlarını takip ettim. Farklı tarzına, yorumlarına ve şahane deri tasarımlarına bayıldım. Neredeyse sadece ceket, yelek , pantalonla sınırladığımız deri’nin bambaşka bir şekilde kullanımını sunmuş bize. Çalışmaları sadece deriyle sınırlı değil elbette. Ağırlıklı olarak derinin kullanıldığı tekstil ürünlerini, keçeyle detaylandırmış, hem sade hem farklı koleksiyonlar hazırlamış.

Kendi sitesinden merak ettiğiniz tüm detaylara ulaşabilirsiniz...


25 Ocak 2010

Sherlock Holmes !!!



Dünyaca ünlü karakter Sherlock Holmes’ü bilmeyen, okumayan yoktur sanırım. İşte bu filmi seyretmeden önce tüm bildiklerinizi bir kenara bırakın. Yönetmen Guy Richie, başrol oyuncuları Robert Downer Jr ve Jude Law' dan son derece farklı ve aksiyon dolu, dinamik bir Sherlock Holmes izlemeye hazırlanın.

Sherlock Holmes karakterini canlandıran Robert Downey Jr.’un karizmasına ve oyunculuğuna söyleyenecek hiçbirşey yok. Bence kesin ödül almalı. Jude Law ise savaşta gazi olan bir doktor, aynı zamanda Holmes’ün çok güvendiği çalışma arkadaşı Watson rolünde(daha önce Watson'u hiç böyle yakışıklı düşünmemiştim :) Guy Ritchie kendine özgü mizah duygusuyla karakterleri sevdirmiş.



Film ağır ve kasvetli Londra havasında geçmesine oldukça eğlenceli. Dövüş sahnelerinde, Holmes'un yapacağı tüm vuruşları birkaç saniyede aklından geçirerek seyirciye vermesi, "flachback"lerle olanı biteni hızlıca seyirciye göstermesi enteresan detaylardı bence.

Guy Ritchie sinemasından ve dedektif maceralarından hoşlananlara kesinlikle tavsiye edilir, şahsen ben çoook beğendim…




23 Ocak 2010

DEMİRSOY MÜCEVHER'DEN SEVGİLİLER GÜNÜ HEDİYE KAMPANYASI!!!

DEMİRSOY MÜCEVHER PIRLANTALI ÖZEL TASARIMLAR BLOGUNDA ÇOK GÜZEL BİR KAMPANYA VAR ARKADAŞLAR!
SEVGİLİLER GÜNÜNDEN ÖNCE HARİKA TASARIMLI ÖZEL ÜRETİM GÜMÜŞ YÜZÜKLERDEN BİRİNİ KAZANABİLİRSİNİZ!
-İZLEYİCİ SAYILARI 50 'YE ULAŞTIĞI GÜN YAPILACAK ÇEKİLİŞLE, 3 ADET HARİKA TASARIMLI 925 AYAR GÜMÜŞ YÜZÜKLERDEN BİRİSİ SİZİN OLABİLİR...
- 31 OCAK SAAT 17:00 'E KADAR YORUM GÖNDERİN,İNDİRİM ÇEKİ YA DA GÜMÜŞ YÜZÜK KAZANMA FIRSATINI KAÇIRMAYIN. SON 12 GÜN.

KATILIM VE DETAYLI BİLGİ İÇİN BURAYA BİR TIK LÜTFEN....

22 Ocak 2010

FARINA BELLA MUFFIN !!!!!!!!


FarinaBella markasıyla Sevgili Zehr-efsan'ın buradaki yazısıyla tanıştım. Çünkü sürekli alışveriş yaptığım meşhur Market'te bu markayı daha önce görmemiştim. Benim gibi muffin delisi biri için bulunmaz kolaylık. Ürünlerini denemek istediğimi kendilerine ilettim ve sadece 3 gün sonra dört çeşit üründen de hediye olarak geldi: Sade, Tarçınlı, Kakaolu ve Tuzlu. Doğrusu bu kadar hızlı bir dönüş beklemiyordum. Kartal Gıda'ya ve Farina Bella'ya teşekkürlerimi iletiyorum buradan.

Son derece pratik. Kutunun içinde muffin kalıpları da var. Çok az ilave malzemeyle, sadece 15 dakikada çok lezzetli 10 adet muffin elde edebiliyorsunuz.

Ben Tarçınlı olanını hemen denedim.

1- Kutudaki hazır karışıma 2 yumurta, yarım bardak su (ben süt koydum), yarım bardak sıvı yağ ilave ediyorsunuz.

2- Elle veya mikserle 2-3 dakika kadar karıştırıyorsunuz.

3- Paketin içinden çıkan kalıplara boşaltıyorsunuz (tarçına yakışacağını düşündüğümden ceviz ve damla çikolata ilave ettim, gelsin kaloriler :)))

4- Önceden ısıtılmış 200 derece fırında 15 dakika pişiriyorsunuz.




Sonuç şahaneydi...Tadına bakma bahanesiyle 2 tanesini bitirdim. Ertesi gün işyerime götürdüm herkes bayıldı. Şimdi sıra diğer çeşitlerde.

Bütün BİM mağazalarında satışa sunulduğunu yazmışlar. Bence hiç düşünmeden deneyin, sonuçtan memnun kalacaksınız. Hem ekonomik, hem lezzetli,
(Kendime dip not: Benim diyet yapmam lazım, benim diyet yapmam lazım, benim diyet yapmam lazım, ama çoook güzeller, imdaaaaaaaat.......)

21 Ocak 2010

İlk MİM'im !!!!!!




Sevgili Dominika sayesinde ilk kez MİM'lendim !!! Çok heyecanlıyım :)))

Benim hakkımda 7 şey anlatmamı istemiş, kendimi anlatmak en zorlandığım konu aslında :)

1- İkizler burcuyum, yükselenim yengeç. Burçların kişilikleri etkilediğine inanırım. Herkesin ikizlerle burcu için düşündüğü gibi ikiyüzlü değilim asla ama çift karakterliyim. Saatim saatime uymaz. Kahkalar atarken bir anda ağlamaya başlayabilirim. Çok mutluyken iki saat sonra depresyona girebilirim. Ama genel olarak oldukça neşeli bir karaktere sahibim.

2- Duygusalım. Eskiden daha katıydım, şimdi herşeye ağlar oldum. Kendi kendimi de doldururum bir güzel, olmayacak senaryolar yazarım :)

3- Keşke'lerle yaşamayı sevmem. Yaşanan herşeyin insan hayatına tecrübe kattığına inanırım. Geri dönüş olmadığına göre hatalardan ders çıkarmayı bilmek gerek. Hayatımdaki birtek keşkem var: "Keşke annem yaşasaydı!" Lütfen annelerinizle geçirdiğiniz her saniyenin değerini bilin. Bak gene duygusallaştım işte !

4- Yalandan, aptal yerine konmaktan, insanların kendini farklı göstermeye çalışmasından ve zorlamadan nefret ederim. Artık 6.his mi yoksa tecrübe mi bilmiyorum ama insanları bir iki görüşmeden sonra az çok tanıyabiliyorum ve genellikle yanılmıyorum. Mümkün olduğunca yüzlerine vurmamaya çalışsam da bir süre sonra kendimi tutamıyorum. Bir insanı ya seviyorum yada sevmiyorum, arası yok maalesef. İş hayatı bunun biraz dışında tabii. Uzun yıllar çalışmanın tecrübesi bazen insanlara duymak istedikleri şeyleri söylemem gerektiğini öğretti, ama bazen!!!

5- Özgürlüğümü seviyorum. İstediğim zaman istediğimi yapabilmek, kimseye hesap vermemek beni mutlu ediyor. Kendimi güçlü hissediyorum. Seyahat etmeyi, uzak ülkelere gitmeyi de belki bu özgürlük duygusu yüzünden çok seviyorum.

6- Aşka inanıyorum ve biyerlerde tekrar karşılaşacağız elbet :) ama erkeklere pek inanmıyorum artık. Türk filmi tadında acı tecrübelerim var belki de bu yüzden.

7- Gerçek dostluğa ve arkadaşlığa çok önem veririm. Dostlarım benim ailemden daha yakın. Birlikte çok eğleniriz ama kötü zamanlarımızda da birbirimize destek oluruz. Onlarsız bir hayat düşünemiyorum. Hmm bi de çikolata ve kahvesiz bir hayat çekilmez olur benim için :)))

İşte böyleeeeee... Şimdi benim de mimlemem gerekiyor :) Hadi bakalım sıra sizde :









20 Ocak 2010

KRYOLAN !


Sevgili Irazca'ya kullanmış olduğum KRYOLAN ürünleriyle ilgili yorum yapacağıma söz vermiştim. Biraz gecikmeli olarak yazabildim en sonunda.

KRYOLAN 60 yıllık bir Alman markası. Daha çok tiyatro, film, TV makyajı gibi profesyonel makyaj için gerekli ürünler var, ancak ürün yelpazesini günlük kullanıma da uyacak şekilde genişletmişler. Profesyonel makyajda kamera, sahne ışıkları, sıcaklık, kalıcılık gibi etkenler önemli olduğundan, ürünleri oldukça yoğun, kapatıcı, dayanıklı ancak cilde zarar vermeyecek şekilde düşünülmüş.


Kullandığım ürünler arasından ilk tavsiye edebileceğim DermaColor Fixing Spray. Makyajınızı yaptıktan sonra sabitlemek için 30 cm uzaktan yüzünüze sıkıyorsunuz (bu arada nefesinizi tutmanızı tavsiye ediyorum :). 2-3 saniye içinde kuruyor, zaten sonra makyajınızı unutun, asla bozulmuyor (benim rekorum yazın sıcak havada bir düğün, üstüne bir gece kulübünde eller havaya ve ertesi sabah kahvaltı, gram bozulmadı) . SPF 25 güneş koruma faktörü var. Bunun dışında ellerde, dekoltede falan kullanılabiliyormuş. Yara izi, leke gibi problemleri olanlar fondötenle kapatıp bu spreyi sıkabiliyorlar. Özel günlerde ihtiyacı olan kişiler için uygun olabilir.


Bir diğer ürün Kryolan SupraColor serisinden göz altı kapatıcısı. Baştan söylemeliyim yağlı ciltler uzak dursun. Bu ürün oldukça yoğun, yağ bazlı, çok fazla renk veren bir ürün. Benim cildim çok beyaz, gözaltım aydınlık görünsün diye en açık rengini ( NB-Fair Skin) almıştım. Parmağınızın ucuyla dokunmanız yeterli, kapatıcılığı çok fazla. Cilde iyice yedirmek gerekiyor. Hatta far bazı olarak kullanmışlığım da var. Sadece özel zamanlarda kullanmanızı tavsiye ediyorum. Benim cildim hassas, 2-3 gün üst üste kullanınca alerji yaptı. Yağ bazlı olduğu için sık kullanımda gözaltınızda minik yağ kesecikleri de oluşturabilir. Ancak düğün, davet, artistik fotoğraf çekimi :)) gibi özel zamanlarda rahatlıkla kullanabilirsiniz.


Gelelim farlarına. Bu markada en rahat kullanılabilecek ürünler farlar sanırım. Kryolan’da farklı ürün grupları, dolayısıyla değişik far grupları var. Ben SATIN POWDER serisinden aldım. Yanardöner, ışıltılı, oldukça ince yapılı bir toz far. Diğer renklerle kolay karıştırılıyor. Resimdeki Metalik Gümüş rengi. Dumanlı gece makyajlarında çok güzel duruyor, hatta ben gündüz de kullanıyorum:) .Gold tonları da oldukça güzel.


Son ürün Lip Shine Circle. İçerisinde vitaminler bulunan, koruyucu ve renkten çok parlaklık veren bir krem gloss paleti. Resimden de anlayacağınız gibi kırmızı dışındakiler çok az renk veriyor ancak oldukça kalıcı olduklarını söyleyebilirim.
Ürünler oldukça yoğun ve kalıcı oldukları için günlük makyaj temizleyiciniz yeterli gelmeyebilir. Waterproof makyaj temizleyicilerden kullanmak daha uygun. KRYOLAN’ın kendi temizleyici ve bakım grupları da var.

KRYOLAN’ın Türkiye Temsilcisi İnanır Grup.Türkçe siteleri var. Ürünlerle ilgili detaylı bilgi mevcut. Bu adresten sitelerine ulaşabilir, bayi ve fiyat listelerini görebilirsiniz. Bazı fiyatlar yüksek görünebilir ancak ürünler çok uzun süre gidiyor.

Ürünleri buldukça (makyaj çekmecelerim biraz dağılmış durumda) sizlerle paylaşmaya devam edeceğim. Herhangi bir sorunuz olduğunda seve seve yanıtlamaya çalışırım.

19 Ocak 2010

HEDİYE !!!!!

Malum Sevgililer Günü yaklaşıyor...(Hoş ben bugüne gıcık oluyorum ama bu da ayrı bir yazı konusu)


Şimdi Bloglarda hediyeleşme zamanıdır :)




İlk haberim SheWolf'tan...Hediyeleri süper ...Son katılım 10 Şubat!!!













Bir diğer güzel hediye de Zehr-Efsan'dan... Son katılım 31 Ocak !!!












veee son haberim Esrailemutfak'tan ... Son katılım 30 Ocak!!!

16 Ocak 2010

Schwarzkopf-BC Reair Rescue Amino Takviyeli Güçlendirici Saç Bakımı



Bu aralar kiminle konuşsam saçlarından şikayetçi.Benim saçlarımda da bir süredir kuruluk ve dökülme problemi vardı.Bir takım şampuanlar, ampüller falan denedim. Ancak saçlarımın yoğun bir bakıma ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. Strawberry'de bu ürünü gördüm ve sipariş verdim.

Zayıflamış saçları yeniden canlandırdığını ve güçlendirdiğini yazmışlar. Saçların esnekliği arttırıyor, ipeksi görünmesini ve kolay şekil almasını sağlıyor.
Saçınızı şampuanladıktan ve duruladıktan sonra (mümkünse aynı serinin ürünleriyle) fazla suyunu havluyla alıyorsunuz. Saçınıza yedirerek üründen sürüyorsunuz. En az 10 dk. bekletiyorsunuz ve duruluyorsunuz. Ben saçımı streçleyip sıcak havlu sararak neredeyse yarım saate yakın bekledim. İlk kullanımda bile saçınızdaki yumuşaklığı ve parlaklığı farkediyorsunuz.

50 ml.'lik bir tüp, benim saçıma en fazla 3-4 kere dayanır. Ancak çilek'te fiyatı gayet uygundu :21 TL.

LIERAC-Diopticern-Koyu Halka Karşıtı Göz Bakımı


Neredeyse bütün günü bilgisayar başında geçirenlerin en büyük sıkıntısı gözaltı morlukları. Uykusuzluk, stres ve kalıtımsal nedenlerin de etkisi inkar edilemez. Salatalık dilimleri, buz küpleri falan artık yeterli gelmiyorsa acil yardım zamanı gelmiş demektir.

Bu ürün gözaltındaki yorgunluk izlerininin ve morlukların giderilmesini yardımcı oluyor.Ancak söylemem gereken en önemli şey, bu kremi sipariş verirken 5 ml. olduğunu dikkate alın.Yani parfümerilerde verilen minicik testerlar kadar :)

Ancak gözaltında kullanılacağından çok az miktar yeterli olacak, etkisinin de yüksek olduğunu düşünüyorum.
Strawberrynet'te ürünle ilgili açıklamalar şöyle :
Göz bölgesindeki koyu renkli halkaları ve yorgunluk belirtilerini yok eder.
Makyajdan önce uygulamak için idealdir.
Gündüz nemlendiricisi.
Tüm cilt tipleri için uygundur

Arnica gibi bitki özleri, Vitamin E ve renk açıcı depigmantasyon kompleksi içeriyor. Kan damarlarını güçlendirerek koyu rengin açılmasını ve cildin pürüzsüzleşmesini sağlıyor.

1 ay boyunca sabah akşam sürmek gerekiyormuş ancak bu ufaklığın 1 ay yeteceğinden şüpheliyim :)
TR'de 47-52 TL arası satılıyor. Strawberry'de 42 TL ama indirim oranınıza göre fiyatı düşecek.

Up In The Air !!!



Baştan yazıyorum, bu film büyük bir hayal kırıklığı!!!!
Neresi romantik, komedi neresinde hiç anlamadım. Herhangi bir görsellik yok (George Clooney hariç:) film soğuk havalimanlarında geçiyor. Herhangi bir oyunculuk da yok, nasıl Oscar adayı anlamadım. Bence çekilmese de olurmuş.

Yine de konusunu anlatayım, George Clooney'in canlandırdığı Ryan, işi gereği hayatı havalimanlarında, otellerde, kiralık arabalarda geçen, bu özgür yaşamından gayet memnun bir karakter. İşini de anlatayım; şirketler eleman çıkaracakları zaman çeşitli hukuksal sorunlardan kurtulmak için profesyonel insanlarla çalışıyor. Ryan'ın işi de adamlara kovulduklarını söylemek. Tüm ihtiyaçları bir valize sığabiliyor. Sürekli uçtuğu için tüm uçuş mili (ay kurtulamıyorum bu millerden) programlarının en seçkin ve el üstünde tutulan üyesi, ama aile ilişkileri sıfır. Tek amacı 10 milyon uçuş miline ulaşabilmek. Ancak bir gün müdürü, işe aldığı genç bir uzmanın etkisiyle şirketin harcamalarını kısmak için uçuşları iptal ediyor. Tam da hayatının kadınıyla bu uçuşlardan birinde tanıştığı sırada. Bu durumla karşılaşınca, yere inmekten başta korkan Ryan, insanın bir evi olmasının aslında ne demek olduğunu düşünmeye başlar, hayat tarzını yeniden düşünür, vs.

Benim filmde en etkilendiğim sahneler, ekonomik kriz yüzünden yüzlerce insanın işten çıkarıldığı sahnelerdi. Yaşadıkları duygusal çöküntüler, korkuları...

Kısaca ne yapacağınıza karar veremediğiniz boş 2 saatiniz, fazladan bir 10-15 liranız varsa ve gayet sıkı bir George Clooney hayranıysanız gidin seyredin.



14 Ocak 2010

DIY Projeleri -I- Farklı Davetiyeler !


Eskiden Kına Gecesi, Gelin Hamamı gibi aktiviteler bana gayet gereksiz ve sıkıcı gelirdi. Ancak şimdi Bekarlığa Veda Partisi adı altında, bu ve benzeri birçok şey bana çok eğlenceli geliyor. Bir dönem düğün organizatörlüğü yapmanın da verdiği avantajla yakın arkadaşlarıma bu tarz sürprizler hazırlamaya bayılıyorum.

Çok yakın bir arkadaşıma, düğün öncesi bir haftasonu Bekarlığa Veda Partisi ve Gelin Hamamı düzenledik. Yakın arkadaşlarımızı çağıracağımız Gelin Hamamı için davetiyeleri kendim hazırlamak istedim.
Son derece basit malzemeler ve biraz el becerisiyle, yakınlarınıza özel günleri için böyle sürprizler hazırlayabilirsiniz.

Kullandığım malzemeler dediğim gibi son derece kolay bulunabilecek türden.

Renkli mukavva, çeşitli desenlerde stickerlar, istediğiniz türde sabunlar, tül veya kumaştan keseler, davetiye metnini yazacağınız kart ve zarflar.


Mukavvadan sabununuzun (ben içinde üzüm çekirdeği olan selülit sabunu seçtim :)) ölçüsüne göre, bant şeklinde sarılabilecek kadar kesiyorsunuz.

İstediğiniz desende bir çıkartmayla (günün anlam ve önemine uygun kalpli kabartmalı stickerları tercih ettim) mukavvayı tutturuyorsunuz.

Hazır satılan şifon veya kumaş keseye koyuyorsunuz. Kesenin süslemesi tamamen sizin tercihinize bağlı.




İçine organizasyonla ilgili detayları ve istediğiniz metni yazacağınız bir davetiyeyi zarfıyla iliştiriyorsunuz. Kesenin içine de koyabilirsiniz tamamen sizin zevkinize bağlı. Bizim davetiye özel (!) metinler içerdiğinden burada yayınlayamadım sadece zarfını görüyorsunuz :)



Bu tarz ürünler hazır olarak da satılıyor. Ancak bazılarında belli sayıların (50-100 gibi) altında sipariş veremiyorsunuz, hem de fiyatları daha yüksek.
Bu hem çok ucuza mal oluyor (burada yapılanların tanesi en fazla 2- 3 liradır), hem de sizin el emeğiniz olduğundan anlamı daha büyük. Ayrıca hayal gücünüze bağlı olarak sınırsız seçenek mevcut.

Size fikir verebilecek birkaç fotoğrafı da ekledim.




Davetiyeler için bu siteye bir göz atabilirsiniz, çok hoş tasarımlar mevcut.



Bekarlığa Veda Partileriyle ilgili orjinal fikirler için beni izlemeye devam edin :)))

13 Ocak 2010

e.l.f. Siparişlerim ve Süper Hızlı Kargo!!!!



Aslında bu siparişi vermemin en önemli nedeni, Araştıran'ın şu yazısında duyurduğu free makyaj kiti'ydi. Kargom o kadar hızlı geldi ki inanamadım. Cuma günü öğleden sonra sipariş verdim, Salı sabahı elimdeydi. Bazen yurtiçinde bile bu kadar çabuk posta gelmiyor!




Ürünlerin sadece fotolarını koydum, detayları bloglarda pekçok kez yazıldı.


Mineral ürünlere geçmeyi düşünüyorum.Bu nedenle ilk mineral fondötenimi aldım. Çok açık tenliyim, bu nedenle FAIR rengini seçtim ve cildime çok iyi gitti. Bakalım eğer aşırı kuruluk falan yapmazsa devamını getiririm.


Gelelim hediye olarak gönderilen makyaj kitine. 15 £'luk alışverişe hediye bir kit göndereceklerini duyurmuşlardı. Doğrusu bu kadar güzel ve kullanışlı renkler beklemiyordum. İçinde 9 adet far, 1 adet far bazı, 9 adet ruj, 1 parlatıcı, 1 allık, 1 bronzer, 1 göz kalemi, 1 kaş farı ve kullanışsız :) fırçalar var.



1 adet mineral fondöten, 1 adet Kabuki fırça, 1 adet eyeliner fırçası, 2 adet boş far paleti, 1 paket takma kirpikten oluşan tüm bu siparişim için 15 £, kargo olarak artı 3,95 £ ödedim.

12 Ocak 2010

Clinique Anti-gravity Firming Lift Mask




Cildime maske yapmayı çok severim. Doğal ürünlerle çok sık maske yapsam da (artık pek doğal ürün de kalmadığı için) , iyi markaların maskelerini de mutlaka kullanırım.
Clinique bugüne kadar beni hiç üzmeyen bir marka. Cilt bakım ürünlerini, kozmetik ürünlerini severek kullanıyorum. Bu maskeyi de yoğun bir yaz tatilinden dönüşte, cildimi nemlendirmeye çalışırken keşfettim. Dokusu oldukça yoğun, krem şeklinde bir ürün bu. Cildinize yoğun nem veriyor, aynı zamanda toparlayarak güçlendiriyor, güzel ve parlak görünüme sahip olmasını sağlıyor.
Temiz cilde, göz çevresi haricinde, bütün yüze, boynunuza ve hatta dekolte bölgesine, ince bir tabaka olarak sürdükten sonra sadece 15 dakika bekletmeniz yeterli. Ciltte kurumuyor, ılık su ile duruluyorsunuz.
Haftada bir veya iki kez uygulayın diye öneriyorlar ancak, çok kuru bir cildiniz yoksa haftada bir yeterli. Ben özel gecelerde falan makyajdan önce de uyguluyorum.Sadece 5 dakika bekletiyorum. Cildimi bu kısa sürede yumuşacık yapıyor,nemlendiriyor ve makyaj için harika bir zemin hazırlıyor.

Clinique - All About Lips


Kışın cildimle ilgili en büyük problemim kuruyan ve çatlayan dudaklar.
Stick şeklinde koruyucu ürünler oldukça işe yarıyor ancak daha yoğun bir bakıma ihtiyacınız varsa Clinique All About Lips’i önerebilirim. İçeriğindeki salisilik asit dudakları ölü hücrelerden arındırarak pürüzsüz görünmesini sağlıyor. Yeşil çay ve botanik özler ise güçlendirerek koruyor. Aynı zamanda dolgunluk verdiği söyleniyor ancak ben böyle bir etkiyle karşılaşmadım :) .

Rujdan önce uyguladığınızda hem pürüzsüz bir görüntü sağlıyor, hem de rujun dudak çevresine dağılmasını engelliyor. Kutusunda her cilt tipine uygun olduğu yazıyor. Çilek’te mevcut 40 TL, TR’de ise 55-60 TL arası satılıyor.

11 Ocak 2010

Adalet Peşinde


Avatar ve Yahşi Batı’nın bütün salonları kapattığı şu günlerde farklı bir film seyretmek isterseniz ADALET PEŞİNDE iyi bir seçim olabilir.
Film hakkında kısaca bilgi vermek gerekirse; “Law Abiding Citizen/
Adalet Peşinde” iki ana karakter üstüne kurulmuş: Ailesi gözlerinin önünde öldürülen Clyde Shelton (Gerard Butler) ile Philadelphia savcısı Nick Rice (Oscar ödüllü Jamie Foxx).
Film daha ilk dakikalarında vahşi bir saldırıyla başlıyor ve siz de öylece çakılıp kalıyorsunuz. Devamında da oldukça kanlı sahneler var, ancak bir o kadar da sürükleyici ve yüksek tempolu. Bir suç işlendiğinde, suçlular yakalanıp adalete teslim edilince herşey sona erer diye düşünürüz ancak filmde herşey esas bundan sonra başlıyor. Ana karakterleri iyi-kötü diye ayıramıyorsunuz, çünkü ikisi de hem haklı hem haksız, kesin olan tek şey adalet sistemdeki bozukluklar. Filmin sonu belki biraz daha farklı olmalıydı diye düşünüyorum ancak benimki tamamen taraflı bir yorum :):)

Oldukça sürprizli sahneler olduğu için film hakkında söyleyebileceklerim bu kadar. Gerilim/aksiyon filmlerini seviyorsanız, hele benim gibi Gerard Butler’a bayılıyorsanız (aman Semoş görmesin:)) bu filmi kaçırmayın.


Farklı Tasarımlar!

Bu resimler mail'le geldi. Tasarımcıları kimdir bilmiyorum, hatta bilen varsa ve yazarsa çok sevinirim. Ancak o kadar farklı ve yaratıcılar ki sizlerle paylaşmak istedim. Bakalım siz de beğenecek misiniz?