LinkWithin

Related Posts with Thumbnails

30 Eylül 2009

Çok sevdigim bir arkadaşım maille göndermiş .Kim yazmış bilmiyorum ama sanki beni yazmış.. paylaşmak istedim...

BİRGÜN YAŞLANACAĞIM AMMMA ASLA BÜYÜMİCEMMMMM

Arsız kadının tekiyim...

Makyajımı yapmadan sokağa çıkmamak,
Saçlarımı her zaman bakımlı tutmak, Ahım gitmiş vahım kalmışken bile kendimi kadın gibi hissetmek istiyorum.
Tırnaklarım her zaman kırmızı ojeli, dudaklarımda narkırmızısı rujum, en şişko halimde bile kot giymek istiyorum.
Arkadaşlarımla komşuculuk oynamak istiyorum.
Kahkaham yeri göğü inleten, ağzımın kenarındakiçizgiler artık gülmekten ve konuşmaktan iyice belirginleşmişken bile mimikleri abartılı, eli kolu hiç durmayan bir kadın olmak istiyorum. Mitinglere elimde bastonum, kolumda torunum katılmak, Eşin dostun yardımıyla pankart açmak,
Yağmur altında bacak ağrıları içinde kıvranarak konser izlemek istiyorum.
Kar yağınca torunlarımı çağırıp düşüp kalçamı kırmadan karla oynaşabilmek için, "Koşun kar getirin, kartopu atalım evi batıralım, sonra temizlersiniz!" demek istiyorum.
En yakın arkadaşımın aldığı güzelim dut ağacımın altında, dizlerimizde kareli battaniyelerimiz, Fonda müzik ,önümüzdeki tuvalde,rengarenk tamamlanmayı bekleyen resimler,
Elimizde en sevdiğimiz ve bir türlü vakit bulup okuyamadığımız kitaplar,
Sehpamızda rakı, meze ve balıklar,
Gözlerimizde burnumuzun ucuna düşmüş kırmızı kemik gözlüklerimizle,
İki sayfa okuyup kıkırdayarak dedikodu yapmak,
Hayatı kutlamak, Erkekleri çekiştirmek, Yakalanınca da kızaran yanaklarımızdan makas alınmasını istiyorum.
Camları kalınlaşmış gözlüklerimle, hala kendi arabamı kullanmak, hatalı sollama yapan yaramazlara camı açıp el kol hareketleriyle kızmak istiyorum.
Torunlarımın aşk hikayelerini dinlerken, onlara acayip fikirler vermek istiyorum. Onların en afacan sırdaşı ben olayım istiyorum. Kendi yaramazlıklarımı anlatıp anlatıp "Siz de yapın çok eğlenceli,anne babanız kızarsa bana yollayın!" diyerek onları şımartmak istiyorum.
O yaşımda erik ağacının tepesine çıkıp erik toplamak istiyorum! Çağlayı tuza banıp yemekten dilim her bahar yara olsun istiyorum!
Arkadaşlarıma en olmadık şakaları yapıp, çocuklarımı utandırmak istiyorum.
Ellerim titrediğinde klavyede rahatça yazabilmek için,Apple' a mektup yazıp her bir klavye tuşunu kafam kadar yapmalarını talep eden, ilk Türk kadını olmak istiyorum.
Gece vakti dalgalı denize girip boğulacak olduğum için zar zor kurtarılıp sevgilimden azar işitmek,
Gecenin köründe uyanıp "Uykum kaçtı, midemde gaz var kalk yürüyüşe gidelim!" deyip uykusunu böldüğüm için, şap şup öpülmek istiyorum.
En pörsük halimde bile bana baktığında hayat arkadaşımın,
Kendimi her halimde güzel hissettiren o afacan aşıkgülüşünü görmek,
Anında yaramazca gözlerim dolu bir cevap vermek istiyorum.
En geç yaşımda, bugünkü kadar aşık olmaya devam etmek istiyorum.
Büyüyünce ben,
Hala küçücük bir çocuk gibi,
İçimden geldiği gibi yaşamak istiyorum
Kulağımda rengarenk küpeler, bileğimde çıngıraklıbilezikler,boynumda kolyeler,parmaklarımda kocaman yüzükler,saçlarımda tokalar ,üstümde gökkuşağı renklerinden giysilerle dolu dolu yaşamak ve yaşamak istiyorum ben....
Hiç botox yaptırmadan,yüzümdeki her çizginin banaverdiği deneyimin güzelliğini içime sindirerek sonsuz şimdi olmak istiyorum....

26 Eylül 2009

HAYATI SADELEŞTİRMEK!!!


Benim çok istediğim halde gerçekleştiremediğim bir şey..Ancak insanoğlu yapısı gereği açgözlü herhalde..Veya ben öyleyim:(
Bu sene tatil valizi hazırlarken tekrar düşündüm bu konuyu..Böyle iki tişört, iki şort bir terlikle tatile gidebilenlere hayranım..Plajda giyilecekler, akşam giyilecekler, onlara uygun ayakkabı, terlikler, takılar, tokalar, en önemlisi kozmetikler, güneş öncesi, güneş sonrası, şampuanlar, serumlar, nemlendiriciler ay yazarken bile yoruldum..5 günlük tatile 17 kiloluk valizle gidebilmeyi başarmış biriyim..Üstelik bu bayağı bir azaltılmış hali..Eskiden de böyle miydim? Yaş ilerledikçe mi kokoşlaştım? Yok ben daha ortaokulda yazın tatile giderken de böyleydim..Bir ara fazlasıyla sade bir yaşam tarzı seçmek zorunda kalsam da, bu dönemin sonunda hemen özüme döndüm..Bu zorla olacak bir şey değil elbette.. seviyorum bunlarla uğraşmayı..
Zaten derdim tamamen üst başla ilgili de değil...Örneğin işyerimde, öyle masamda bir kalem bir defter tiplerden değilim..Rengarenk kalemler, notluklar, postitler, hepsi elimin altında olsun istiyorum..Bazen esiyor, hepsini kaldırıyorum ama bomboş masada aklımı işe veremiyorum..Herşey eski yerine yerleştiriliyor tekrar...
Bunun çeşitli psikolojik nedenleri vardır elbette..Öyle bilinçaltıma gitmeme , çocukluğuma dönmeme falan gerek yok..Nasıl çözümlenecek o önemli..Fikri olan var mı :)
(Not: Evet maalesef bu fotoğraf gerçek...üstelik sadece tatile giden kısmı bu :)

24 Eylül 2009

HOŞGELDİNİZ!!!!

Tabii ben de hoşgeldim :)

Uzun zamandır yapmak isteyip de bir türlü gerçekleştiremediğim blogum artık hayata geçirilmiştir...

Ne hakkında yazacağıma henüz karar vermedim. Beni tanıyanlar ne kadar maymun iştahlı olduğumu, her gün yeni birşeylere merak sardığımı bilirler.

Ben de her gün neyle ilgiliysem onu yazmaya karar verdim...

Aslında esas amacım günün birinde yaşadıklarımdan yola çıkarak (-ki elimde fazlasıyla kaynak mevcut) bir kitap yazmak..Ancak şu anda o kadar derinlere dalma niyetinde ve ruh halinde değilim..Belki burası bir başlangıç olur...