LinkWithin

Related Posts with Thumbnails

26 Ekim 2011

Ayşenur Yazıcı ile "Makyajda Sihirbazlık Numaraları Atölye Çalışması"


Haftasonu Nova Yaşam Merkezi'nin organize ettiği Ayşenur Yazıcı ile "Makyajda Sihirbazlık Numaraları Atölye Çalışması"na  katıldım. Bazen son dakika bişeylere karar veririm ve iyiki yapmışım derim. İşte bu Pazar günü bunlardan biri oldu, inanılmaz keyifli dakikalar geçirdim. 



Ayşenur Hanımı pekçoğunuz gibi zaten çok beğenirdim, ancak yakından tanıyınca hayran oldum. Bilgi birikimini tartışmasız bir kenara koyarsak, dünya tatlısı, hayat dolu, esprili, sabırlı (neler sorduğumuzu duysanız bu kelime ne anlam ifade ediyor anlardınız :) ve güzeller güzeli bu hanımefendiyi tanıdığım için çok mutluyum.

Pazar günü 14:00-17:00 arasında yapılması planlanan çalışmamız tabiiki çok daha uzun sürdü :) Temel makyaj teknikleri, ışık-gölge, jet makyaj, renklerin kullanımı, makyaj malzemeleri, vs. gibi konularda süper tüyolara sahip olduk. Ayrıca hem sağlık hem de güzellik adına  doğru sandığımız pekçok yanlışı öğrendik.

Molalarımızda Ayfrost'un nefis ürünleriyle hazırlanmış ikramlarımızı yedik, Ayşenur Hanımı yine rahat bırakmayarak binlerce soru sorduk, makyaj malzemelerini karıştırdık, kitaplarımızı imzalattık, resim çektik. En sonunda aramızdan seçilen bir şanslı arkadaşımızın yüzünde uygulamalı olarak öğrendiklerimizi gördük.



Ayşenur Yazıcı'nın kişisel web sitesi    http://www.aysenuryazici.com/  'dan bu yararlı bilgilere ulaşabilirsiniz.  Bu sitedeki adresinden kendisine mail atarsanız "Acil Cilt Bakımı Rehberi" kitabına ücretsiz olarak e-kitap olarak sahip olabilirsiniz. Ayrıca facebook hesabından da takip edebilirsiniz. İmkanınız varsa  bu workshoplardan birine mutlaka katılın, pişman olmayacaksınız. Ben bir sonraki Ankara ziyaretini iple çekiyorum :)

25 Ekim 2011

YARDIM!!!!


SEVGİLİ ZET VAN İÇİN NELER YAPABİLECEĞİMİZİ BİR BİR TOPLAMIŞ VE BLOĞUNDA YAZMIŞ. 
GÖRMEMİŞ OLANLAR İÇİN BEN DE PAYLAŞMAK İSTEDİM.
LÜTFEN DUYARSIZ OLMAYALIM!
ARD ARDA GELEN BU KARA HABERLERİN ARTIK BİTMESİNİ TÜM KALBİMLE DİLİYORUM:

Unutmayın; 1999 depremi gibi yaz mevsiminde değiliz ve önümüzdeki günlerde Van için kar bekleniyor! Hala enkaz altında olan ve evleri yıkılıp dışarıda kalmak zorunda olanlara yardım edelim!

Bunun için ihtiyaçları olan şeyler; 
BATTANİYE & ISITICI & POLAR & KAZAK & PET ŞİŞE SU & BEBEK MAMASI&BEZİ & GIDA, MONT, ELDİVEN !!!!
LÜTFEN KULLANILMAMIŞ YA DA AZ KULLANILMIŞ OLMASINA ÖZEN GÖSTERELİM, GEREKSİZ ŞEYLER GÖNDERMEYELİM!

  • Şişli belediyesi ve Kadıköy belediyesi bütün yardımlarınızı topluyor, onlara bırakabilirsiniz dün gece 50 tır yola çıkmış, hala da topluyorlar.
  • Size en yakın YURTİÇİ Kargoya (4449999) ya da MNG Kargoya bırakabilirsiniz, Van'a ücretsiz gönderim yapıyorlar.
  • Kızılaya bırakabilirsiniz. Gitmişken kan bağışında bulunun!
Eğer hiç hiç birşey yapamıyor, işten çıkamıyorsanız nolur kayıtsız kalmayın; 
Kızılay'ın 55 TL değerinde gıda paketini bağış bilgisine Van yazarak satın alabilirsiniz; https://secure.kizilay.org.tr/urunbagisi.aspx?kodu=6
Ya da operatöre hiçbir ücret ödemeden 2930'a 5 TL değerinde Akut'a boş mesaj atabilirsiniz. 
 
BÜTÜN GELİŞMELER VE BİLGİLER İÇİN DE BU SİTEYE BAKABİLİRSİNİZ;  

Bunu yayın, onların bize çok ihtiyacı var... 
Sevgiler

1 Ekim 2011

İyi haftasonları demeden önce!

Önce aşağıdaki satırları okuyun  sonra Pazartesi'yi düşünmeden güzel bir haftasonunun tadını çıkarın....


Yaşamak için zaman kalmıyor



Ölüm değil beni korkutan ! Boş bir yaşamın ardından varacağım yer olması sıkıyor canımı.


Nedir ki? Kırk yıllar, elli yıllar, çok değil !...


Yedi yaşında başlarsın okula Sayma ondan öncesini...


Sonra yıllar yılı gider gelirsin, kara tahtalı değirmene, Zamanını öğütmek için...


Yirmi iki civarı alırken diplomanı, tüketmişsindir üçte birlik zamanını.


Diploma yetmeez !! İyi bir iş bul gel hele bakalım.! Askerliğini de yap birde, sonra evlen bakalım...


Yaş oluyor otuz beş !!! İşte bir on yıl daha uçuyor ansızın.


Gerçekten yarısı mıdır yolun ?! Belki de yarısından da yakın, geriye bakma sakın !


“Hele bir borçlarımızı ödeyelim, sonra daha iyi yaşarız, Şimdilik biraz sabır” diyor karım Nazife !..


“Hele bir başımızı sokacak yuva olsun da, gerisi kolay “ diyor...


Eee.. Bu da doğru hani... İşte böyle yitiyor hep on seneler, Eriyor buzlar misali.


Karım, çocuklarım, tek tük arkadaşlarım.. Ve. TV’deki haber spikeri !


Bu kadar çevremdekiler. Bunlara bakıyor yıllardır gözlerim...


Ellinci yaş günümü, kimse fark etmiyor bile...


Ne biçim alış veriş bu ? Ufaklığın diploma töreni var. Anlayamadım gitti.!


Yapmak istediğim bir çok şey, özlem kapısında yitti...


Hırs ile mutfağa., ne varsa atıştırmak için, sıcacık bir el tutuyor elimi “Perhiz yapmalısın artık !” diyor karım Nazife...


Eee..doğru da söylüyor hani. Kalan on yılımın birkaç yılı hastalıkla geçiyor. Gerisi de torunların peşinde..


Eee, “Ulan hani yaşayacaktık!!! “ diye bağırıyorum. “Sakin ol ! Tansiyonun yükselecek” diyor karım Nazife... Eee.doğru da söylüyor hani.


Nedir yaşamın kısır döngüsü anlayamadım gitti.


“İyi yaşadık, hoş yaşadık” diyor karım Nazife. Patronların da pek severlerdi çok da çalışırdın hani. Bak her şeyimiz var, büyüdü sayılır çocuklar da, daralacak ne derdin var? Haydi neşelen artık...


Eee.. Doğru da söylüyor hani Bir eş, birkaç çocuk, bir ev ve araba, İşte yaşamın bilançosu...


Hayır hayır ! Korkuyorum ölümden!! Boşa geçen bir yaşamın ardından nasıl gidilir oraya?!


Özgürce çizmeliydim yaşamımı zorda olsa, özgürce ulaşmalıydım sona.


Ter basıyor fırlıyorum yataktan. “Sıkıca örtün de uyu” “Dönüp durma” diyor, karım Nazife, yarı uykulu


Tüketmek için bunca acele ettiğimiz takvim yapraklarına.. Onca hızla çevirdiğimiz akreplere yelkovanlara.. Şöyle bir uzaktan baktığınızda, ne hissediyorsunuz ?


Ne kadarını başkaları yaşamış benim yerime..Ya da “Ne kadarı benim hayatım diye “ soruyor musunuz? Ben başkalarının ? “Aynadakinin ne kadarı benim, ne kadarı oynadıklarım?..”


Sevgiyi koydum, kum saatinin dolu dizgin akıp giden kumlarının her bir zerresine. Çünkü bir tek sevgi var elimizde; bunca yıldan damıtılıp gelen.. Yine bir tek o kalacak, yaşanacak yıllarından geriye.. Ötesi yalan...
(sanıyorum Can Dündar'a ait, maille gelmiş kaynak belirtilmeden)...