Albert Camus “ Önümden gitme, seni izleyemeyebilirim. Arkamdan da gelme, yol gösteremeyebilirim. Yanımda yürü ve yalnızca dostum kal”
Cumartesi akşamı en yakın kız arkadaşlarımdan (artık onlara yalnızca arkadaş demek yeterli değil aslında, ailemden bile daha yakınlar bana) biri evlendi. Neredeyse 1 aydır nişan, bekarlığa veda partisi, kına,gelin hamamı, kısacası yapılabilecek tüm kutlamaları (hatta bir kısmına gelin adayı arkadaşımız saçmalamayın artık dese de:) başarıyla gerçekleştirdik. Ama düğün gecesi bambaşkaydı. Sevincin, duygusallığın bir arada olduğu, karmakarışık duyguların yaşandığı bir geceydi.
Bizim kızlar grubu yaklaşık 6-7 yılda oluştu. Aramızda çok daha önceden tanışanlar var, gruba sonradan ilave olanlar, bir ara gruba girip sonradan uyum sağlayamayıp ayrılanlar var. Ama 7-8 kişilik çekirdek kadromuz çok sağlam. Belli dönemlerde mecburiyetten ayrı kalsak bile (bir elemanımız ABD’de gitti bir türlü dönmek bilmiyor mesela) ilk buluşmada aradaki açığı kapatmaya çalışıyoruz.
İyi-kötü o kadar çok şey yaşadık, o kadar çok şey paylaştık ki, artık ailelerimizden daha yakınız birbirimize. Tatillerimiz, kutlamalarımız, hastalıklarımız, kayıplarımız oldu ama biz hep birlikteydik. Tabii ki bazen birbirimize kızıyoruz, yanlış gördüğümüzde uyarıyoruz, hatta belki bazen farkında olmadan kırıyoruz, kırılıyoruz. Ama biz birbirimizi çok seviyoruz ve bu sevgiden, dostluktan çok eminiz. Dilerim herkes bizim kadar şanslı olur ve böyle dostlara sahip olur...
İyi ki varsınız kızlar... SİZİ ÇOK SEVİYORUM....
İnsanın güvenebileceği dostları olması çok önemli gerçekten..Ben dost kazığını çok yemiş biri olarak birbirinizin kıymetini bilmenizi tavsiye ediyorum nacizane :)
YanıtlaSilhaklısınız, benim de bu konuda acı tecrübelerim oldu.Önemli olan yaşanılanlardan ders çıkarmak, ve sorunları mutlaka yüzyüze konuşarak, biriktirmeden çözümlemek bence..
YanıtlaSil