VİVA BARCELONA !!!

Yaz geliyor, hem tatil için hem de düğünler dolayısıyla balayı seyahatleri için fikir verebileceğini düşünerek gittiğim, sevdiğim yerleri yazmaya başlıyorum...Yurtdışı ağırlıklı yazılara öncelik vereceğim..İlk durağımız (ay çok klasik oldu bu) benim de favorim BARCELONA !!!

Artık bize çok yakın Akdeniz kanı mı çekiyor, yoksa alışveriş cenneti oluşu mu (yok yok sokaklardaki bir dolu yakışıklıyla hiiiç ilgisi yok :))) , nefis Flamenco müziği mi bilmiyorum ama İspanya'yı çok seviyorum. 3-4 kere gidebilen şanslılardan biriyim ve hiç bıkmadan tekrar tekrar gidebilirim. Sırf bu sevgim yüzünden İspanyolca kurslarına bile gittim.

Bu kadar çok sevince çenem düşecek tabiiki, işte bol fotolu kocamaaaan bir Barcelona postu size...

Yurtdışına çıkmak istiyorsanız, eğer farklı imkanlarınız yoksa iyi bir tur firmasıyla seyahat etmenizi öneririm. Hem daha ekonomiktir, rehberlik hizmetlerinden faydalanabilirsiniz, vs. Ancak ben turlarla seyahat ediyorsam, onların eksta turlarına katılıp grupla dolaşmaktansa, ilk gün panoramik şehir turuna katılıp nerede ne var öğrenirim. Sonra da sırt çantamı ve haritamı alıp şehri kendim tanımaya ve bulunduğum yeri yaşamaya çalışırım. Bu sayede kimsenin bilmediği yerleri de keşfedebilirim:)

Barcelona mimari harikaların ve tarihin iç içe bulunduğu bir şehir. Picasso, Dali, Gaudi gibi sanatçıların burada yıllarca yaşamasının payı büyük. Ama içlerinde en önemlisi hatta Barcelona'yı Barcelona yapan kişi Antoni Gaudi. Fazla detaya girmeyeceğim çünkü günler sürebilir :) Merak edenler internetten araştırarak öğrenebilirler. Ancak bu dahi sanatçının eserlerinin en önemlilerinden La Sagrada Familia Kilisesi, Guell Parkı ve Picasso müzesini görmeden gelmeyin. Özellikle Guell Parkında insan kendini Hansel'le Gratel'in şeker evlerindeymiş gibi hissediyor.

Bu kadar tarih yeter biraz da şehri yaşayalım diyorsanız doğruca La Rambla Caddesine .. Canlı heykeller artık her yerde biliyorum, ama bu kadar olağandışı olanlarını başka bir yerde görmedim. Önlerindeki bardak, şapka vs.lere birkaç kuruş bıraktığınızda hareket ediyor ve sizinle resim çektiriyorlar. O kadar çok var ve hepsi o kadar orjinal ki seçim yapamıyorsunuz.

Muhteşem sokak ressamları, hediyelik eşya dükkanları, mis kokulu çiçekçiler, caddenin iki yanındaki cafeler, tiyatro binaları, mutlaka uğranması gereken bir pazar yeri bu caddeyi inanılmaz hareketli kılıyor. Vaktiniz varsa buradan bir faytona atlayıp çok keyifli bir şehir turu da yapabilirsiniz.

Caddenin sonunda Christoph Colomb heykelinin bulunduğu yine tarihi bir meydan var. Biraz daha ilerlediğinizde dünyanın en önemlilerinden sayılan muhteşem akvaryumu görebilirsiniz.

İlk girdiğimde biraz ürktüm doğrusu. Dev bir akvaryumun içinde camdan tünellerde yürüyorsunuz. Zaman zaman yürüyen yollar da yapmışlar. Üstünüzden dev köpekbalıkları ve belki sadece belgesellerde görebileceğiniz yüzlerce çeşit balık ve deniz canlısı geçiyor. Bir sürü farklı salonlarda değişik aktiviteler mevcut. Dev havuzlarda kocaman manta balıklarını sevebilirsiniz, penguenlerin komik hareketlerine gülebilirsiniz, dev köpekbalığı çenesinin içinde resimler çektirebilirsiniz, cafelerde oturup balıkları izleyebilirsiniz. En keyiflisi Disneyland gibi hediyelik eşya dükkanında kendinizden geçebilirsiniz :)

Alışveriş demişken, eğer bir de indirim zamanına denk geldiyseniz MNG , Zara, Oysho gibi mağazalarda, alışverişin kalbi Passeig de Gracia'da, ara sokaklardaki nefis butiklerde, büyük alışveriş merkezi El Cortes Ingles'te birinin sizi durdurabilmesi çok zor. Mutlaka boş bir valiz bulundurmanız lazım :)) Ucuzluk bizdeki gibi değil kesinlikle, örneğin son gittiğimde MNG'de kot pantalonlar 2 Euroya, nefis deri çizmeler 7-8 Euroya inmişti.

Eh bu kadar gezmeye acıktınız değil mi:) O zaman doğru Tapas yapmaya ... Tapas bizdeki meze'nin karşılığı. La Rambla Caddesinin iki tarafında bir sürü bu tarz yer var. Hepsi kaldırımlara kadar taşan masalarıyla çok eğlenceli. Açık büfe gibi hazırlanmış cafelerde, minik tabaklardaki onlarca çeşit mezelerden istediklerinizi seçiyorsunuz. Yanına toprak testilerde getirilen buz gibi bir Sangria'da ısmarladınız mı keyif sizin. Sangria taze meyveler, soda ve şarabın karışımından oluşan bir içki. Çabur çarpar dikkat edin :) Benim gibi deniz ürünlerine meraklıysanız Paella yemeden dönmeyin. Kahvaltıda ise nefis patatesli omlet, taze fesleğen ve domates püresi sürülmüş ekmek dilimlerini mutlaka isteyin.

Bu kadar eğlence yetmez, buraya kadar geldik bir Flamenco görelim diyebilirsiniz. Aslında sokakta özellikle akşamları harika dansçıları izleme imkanınız var. Ancak daha profesyonel gösteriler isterseniz, bu tarz kulüplere gidip Flamenco ruhunu yaşayabilirsiniz. Kendiniz için kastenyel almayı unutmayın.

Barcelona'dan bu kadar bahsedip Barça'yı anmamak olmaz. Malum THY'da sponsor oldu, bizi çok seviyorlar. Gittiğiniz tarihe göre şanslıysanız FC Barcelona’nın Nou Camp stadyumunda maç keyfi yaşayabilirsiniz. Turist olarak gidip stadyumu görmek ücretli, hatta stada inmek için bile ayrıca ücret ödeniyor. Barcelona futbol takımının hediyelik eşya dükkanı da çok güzel. Aklınıza gelebilecek her ürünü yapmışlar.

Evet Barcelona turumuz bu kadar. Seyahatinizde bizi tercih ettiğiniz için teşekkür ederiz :))